TÜRSAB BAŞKANI NASIL OLMALI

TÜRSAB Başkan Adaylığı Kriterleri.

Geçen hafta Sevgili Cemal Kızıltan ve Sevgili Hüseyin Baraner dostlarımız Türsab Başkan Adaylığı kriterleri başlığı altında görüşlerini yazdılar. Her iki üstadın fikirlerine %100 katılıyorum. Katılmadığım tek bir nokta var. Deniyor ki “TÜRSAB’ı borca sokan şirketlerde imzası olanlar seçimlere katılmasınlar”

Bu durumda sanırım biz Türsab’a aday bulamayız. Çünkü Firuz Bağlıkaya da, kazandığı seçimden iki dönem öncesine kadar Başaran Ulusoy’la 4 sene aynı yönetim kurulunda çalıştı ve Türsab’ın borç nedeni olan bu şirketler için imza attı. Çünkü, Türsab’ın borçları da sadece son döneme ait olan borçlar değil. Bu durumda Firuz Bağlıkaya seçimlere girmesin mi?

Bence girmeli.

Çünkü seçim bildirgesinde vaat ettiklerini gerçekleştirmesi için bir döneme daha ihtiyacı var. Ancak Firuz Bağlıkaya’nın bu seçimlerde eskisi kadar rahat olmayacağı fikrindeyim. Bunun nedeni her şeyden önce birlikte çalıştığı bazı arkadaşlarının yanlış tutumları, yorumları, dostane bile olsa her eleştireni düşman addederek hakaretle, üstten, kibirle bakarak saldırmaları.

Örneğin; Özüne baktığınızda dünyanın iki altın kalpli, yardımsever, muhteşem insanı, TOAR ve TÜRSAB’ın çalışkan çocukları Cemal Alyamaç ve Mehmet Gem, kurumu eleştiren, aynı görüşte olmayan kişilere yazdıkları üst perdeden, alaycı, düşmanca, küçümseyen, aşağılayan yazılardan dolayı bugün itibarı ile Firuz Başkana en az %25 oy kaybettirdiler. Yani bir önceki seçimde 2.200 Oy alan Bağlıkaya bu gidişle 1650 oyda zorlanır. “Ya katılım daha az olursa” denebilir. Ancak katılımın az olmasının müsebbibi şahsıma gelen telefon ve maillere bakılırsa yine bu arkadaşların müstehzi yazıları olacaktır.

%25 oy kaybının nedenleri bir sonraki yazımda…

Örneğin benim TÜRSABın tam sayfa ilan vermesini eleştirdiğim yazının üzerine derhal savunmaya geçen arkadaşlar “Turizm Meclisi” isimli mecrada hakarete varan yazılar yazdılar. Sitenin yöneticisi Türsabın pek bi sadık gazetecisi Yaşar Keleş, bana yapılan hakaretler sonrası cevap hakkı vermemi engelleyerek sayfayı yorumlara kapadı. Bu mecrada, TÜRSAB yönetim kurulu’ndan Hamit Kuk isimli Oxford mezunu, 7 dil bilen üyemiz yanda görüleceği üzere bana “cahil” diyerek hakaret etti.

Yine, Özüne baktığınızda dünyanın iki muhteşem insanı, yardımsever, TOAR ve TÜRSAB’ın çalışkan çocukları olan Cemal Alyamaç ve Mehmet Gem ise alaycı cevap verdiler. Mehmet Gem, yanda görüldüğü üzere Acenta’nın haksız yere kapatılmasını alaya alan bir yazı yazdı. Cemal Alyamaç ise bir yönetim kurulu Üyesi ne o bizim üstümüze değil aşağımızdadır dedi yine Mehmet gel sen ve yönetim kurulu’ndaki X kişi uzaklaştırıldınız dedi ki bu haberi Mehmet genden almak çok enteresan oldu benim için. Haber ne kadar doğru bilemedim bana bir şey tebliğ edilmediği için ancak işin özüne baktığımızda dış ilişkiler Komitesi olarak aylar süren çalışmalar neticesinde çok önemli olduğuna inandığım kararlar alıp sirküle edilmesi amacıyla yönetim kuruluna sunmuştu kararlar aşağıdadır ancak yönetim kurulu aradan aylar geçmesine rağmen bunların hiçbirini sirküle etmedi. Tabi bu kararların uygulanamamış olması benim değil tüm acentaların zararına olan bir durum çünkü bu kararları ben değil biz yani Ahmet koyup yapan acentalar olarak almıştık ve ben bunun için yüzlerce firma ile konuşup hepsine tek tek ve yatta Türk sapta toplantılar yapmıştım. Keza TÜRSAB Tv’de bir program yapılmasına karar verilmişti ve o programda turizme dair önemli konuklar çağrılıp söyleşi yapılacaktı belki de bu insanlar ufkumuzu genişletecekti liste aşağıdadır ancak bu konuda ne tür sap TV ben ne de başkandan bir daha dönüş gelmedi başkana direk yazdım mail attım ve WhatsApp’tan yazdım ancak yine bir dönüş olmadı. Bu durumda insan soruyor acaba uzaklaştırılma tebliğini Mehmet gemiden mi almalıydım?

Neyse TÜRSAB seçimlerine dönersek iddia ettiğim gibi bu iki değerli arkadaşımızın talihsiz yazılarından dolayı gelen tepkiler üzerine firuz Bağlıkaya bir sonraki seçimde en son aldığı oyun %20 beşini şimdiden kaybetti. Bu konuda iddiaya girebilirim. Ancak iddia edilebilir ki katılımcı sayısı o kadar çok olmayacak. Doğrudur ama bu kadar katılımcı olmayacaksa da bunun müsebbibi yine bu değerli iki arkadaşımızdır kısaca öyle veya böyle geçen seçimden bu yana yüzde 25 oy kaybı söz konusu.

Neyse. Bütün bunları yazmışlar ama tüm gazetelere neden tam sayfa ilan verdiğimizle ilgili birşey yazmamışlar. Bir tek kim olduğunu bilmediğim … isimli zat “sen vatan hainimisin@ demeye getiren bişiler demiş. İlginç.

İlerleyen dönemde seçimin gidişatı üzerine yorumlarım devam edecektir sevgiler

Bunun adı sivri dillilik değildir

250 zarar diyorum senden özür dilemedi de ondan yazıyorsun diyorsun. Senin gördüğüne rüya değil hayal derler Mehmet.