FUTBOLUN ARKA BAHÇESi…

FUTBOLUN ARKA BAHÇESi…

Atilla Türker, benim için değerli bir dost, her zaman sağlam karakter ve omurgalı duruş sergileyen, güvenilir bir arkadaş, müthiş bir araştırmacı, özgün bir yazardır. Ona burada daha birçok güzel sıfatlar yazabilirdim ama biliyorum ki Atilla, bunları okurken bile utanır, yüzü kızarır, sıkılır… Candır o.

Atilla bu kez “Futbolun Arka Bahçesi” isimli müthiş bir kitap yazdı. Kitap okumayı severim. Ama hayatımda 400 kusür sayfalık bir kitabı ilk defa 48 saatte okudum. Yine, ne yazdıysa hepsi ispatlı, belgeli, şahitli.

Bu iddialara göre Türkiye’de yer yerinden oynaması, savcıların harekete geçmesi, yolsuzluklarda adı geçen tüm başkanların, menajerlerin, futbolcuların ve simsar yazarların, televizyoncuların yerin dibine geçmeleri, piyasadan silinmeleri, en azından yargılanmaları gerekiyor.

Ama burası Türkiye. Kimse yerinden kımıldamıyor. Benzerinin binde biri yurtdışında oluyor, kim olduklarına bakılmadan anında hepsi hapsi boyluyor.

2002’den beri tek bir başarımız yok.

Yapılan kaba bir hesaba göre takımlar, yabancı Futbolcu, kulüp ve menajerlere son 10 yılda milyarlarca dolar harcama yaptı. Bakın “milyarca dolar” dedim. Türkiye’nin 70 sente muhtaç olduğunu bilenler olarak, bu rakam bana sokağa atılan bir meblağ geliyor. Nihayetinde bu paralar, memleketimizin yetiminin,  çoluğunun, çocuğunun, emekçisinin parası. Buna karşın Futbolda 2002’den beri tek bir başarımız yok. Son başarı; 21 sene önce Japonya’da kazanılan dünya üçüncülüğü. Kitabı okuyan bunun sebebini anlar.

Dövizimiz nasıl heba oldu, Futbolumuz neden battı?;

Mesela;

  • Galatasaray ve Fenerbahçe’ye bedavaya teklif edilen Alvaro Negredo’ya Beşiktaş 2,5 milyon Euro ödedi. Parayı kimler cebine attı.
  • Fikret Orman döneminde menajerlere 14.721.000 Euro ödenmiş. İsmi akılda kalan 2 futbolcu yok. Örneğin Mario Gomez’in menajerlerine 1.750.000 euro, Pepe’ninkine 1 milyon ve Vida’nınkine 1.200.000 euro.
  • Beşiktaş’ta 4 günde 5268 delegenin aidatını kim yatırdı.
  • Hem tüccar (komisyoncu) hem spor yazarı olan kim?
  • Popescu Galatasaray’ın 1 milyon dolarını nasıl cebe indirdi ve 1,5 sene hapis yattı.
  • Galatasaray’da Onyekuru’ya 650.000 euro Manejerine 475 euro. Yani %73 komisyon. Marko Marin600.000 Euro Manejerlik ücreti ise 1 milyon Euro.
  • Hangi menajer’in oğlu 5 yıl 1 dakika oynamadan Fenerbahçe’de kaldı.
  • Trabzonspor, Gençlerbirliği, Erzurumspor, Antalyaspor, Sivasspor, Bursaspor, Kayserispor, Gaziantepspor, Başakşehir, Çankırıspor’da neler oldu, kasaları nasıl sıfırlandı…
  • Garip ama, Türkiye Futbol Federasyonu TFF’de Disiplik Kurulu Başkanı, Tahkim Kurulu Başkanının çalışanı…
  • Karabükspor’da 200.000 euroluk Miranda 4,4 Miyon Euro oldu. Alanyaspor’da Kaleci Onur’a senede 25.000 Türk Lirası ödenirken Menajerine 1 milyon lira ödendi.
  • 000 dolarlık bir futbolcuya 3.000.000 fatura kesen, FİFA’nın tavsiye ettiği %3 komisyon yerine %70-80 hatta kendi pazarladığı futbolcudan çok daha fazla kazanan menajerler, kendi aldığı futbolcusundan komisyon alan yöneticiler kimler…

Ve daha neler neler… Kısaca korkunç bir düzen ve Türkiye’nin heba olan milyarlarca doları söz konusu ve her geçen gün kötüye giden futbolumuz…

Şimdi birileri çıkıp, “Ağzı olan konuşuyor, klavye kahramanlığı yapıyor” diyebilir ama bunun çaresini görmek için futbol değil hesap kitap bilmek yeterli. Yabancı futbolcu çöplüğü haline gelen ülkemiz bu girdaptan nasıl kurtulur? bir bakalım. Kimsenin aşağıdaki önlemlere itirazı olacağını tahmin etmiyorum.

Madde madde gidelim. Öncelikle hastalığın teşhisine bakalım.

  • Öncelikle ülke, birçoğu ayağına top değmemiş, berberlikten, toptancılıktan, masörlükten menajerliğe geçen simsarlardan kurtulmalı. Tümünün sertifikası iptal edilip yeniden sınavlar yapılmalı. Menajerlik yapmak isteyen kişiler; Üniversite mezunu, mümkünse lisanslı futbol oynamış, en az 1 dili çok iyi bilen, konuşan ve başta futbol olmak üzere tüm genel kültür aşamalarından geçmiş kişiler olmalı.
  • U18, U-21 de dünya çapında başarılar elde ediyoruz. Aynı başarıyı üst kademede elde etmek için; 21 futbolcu ile sahaya çıkan takımlarımızda 2’si U-18, 3’ü U-20 yaş Türk futbolcu olmak üzere en az 5 genç futbolcu kadroda olmalıdır. Takımlarımız, sıradan bir yabancıya verdikleri para ile alt yapılarını güçlendirip, onlarca kaliteli futbolcu yetiştirirler. İyi futbolcu yetiştiren takımlar bu işten para bile kazanabilir.
  • Yabancı futbolcu kısıtlaması ülke futbolu ve kalitesi için çok önemli. Örneğin, Transfer bütçesi 50-60 milyon dolar olan bir takım, 3’er 5’er milyondan 10 küsur futbolcu transfer etmek peşinde. Sonuç? Hepsi çöp. Örneğin Fenerbahçe’ye başkan seçilen Ali Koç, başkanlığı kazandığı 2018 yılından 2020 sonuna kadar 49 futbolcu transfer etmiş. Bunun %80’e yakını yabancı. Yabancıların da %80’i ıskarta çıktı. Oysa bu bütçe ile 3’ü dünya çapında veya 5 iyi tanınmış futbolcu almak mümkün. Kısaca, kenarda oturtmak veya kadro dışında bırakılmak zorunda olan kalitesiz yabancılar yerine, sağlam 5 transferle, hem ülke parası korunur, hem iyi örneklerle Türk futbolu gelişir hem de genç Türk futbolcuları yetişir.

 Çünkü bu düzenin daha doğrusu bu batağın sonu yok!.