Erman Toroğlu ile gezi anıları -7-

Filipinler Manila’dayız. Hoca sever tehlikeyi. Her şehirde illa “kurtarılmış” bölgeleri gezelim, görelim diye tutturur. Ancak Filipin acentam Makati bölgesi dahil birkaç mahalle ismi söyledi ve ekledi “Ben asla sizi o mahallelere götürmem. Tavsiye de etmem”.

Kim takar. Tuttuk bir taksi. Rota kurtarılmış bölge. Aman yarabbim. Manzara şöyle; Tüm evlerin malzemesi teneke ve sadece 1 oda. Yükseklikleri 1,5 metreyi geçmez.  Pencere yok, kapı yok, belli ki tuvalet, mutfak da yok. Dışarıdan gördüğümüz kadarı ile sadece birer yer yatakları var. Halk, ya evlerinin çatısına “tünemiş” veya kapı önlerinde. Çamaşırlar sokakta leğende yıkanıyor, yıkanan çamaşır elektrik direklerinin arasına gerilen iplerde. Çocukların ayakları çıplak. Kafalar makine tıraşı. Üstlerinde bir şort, bir fanila. Biz taksi ile sokakta futbol oynayan bu çocukları yararak geçmeye çalışıyoruz. Sahne tam Federico Fellini’ye göre. Açtık camı. Ölümsüzleştireceğiz anı. Şoför hışımla döndü. Aslaaaa! diye bağırdı. Sakın camı açma!. Fotoğraf çekmeye de niyetlenme. Ölürsün, Ölürüz, Öldürürler… Sağol canım. Kalsın. Almayalım. Hocam, iyi yere getirdin bizi yine.