ANNE – KIZ – KAYNANA – BALDIZ

Tanıyalım;

Anne;

Ayrıldık. O haklı, ben haklıyım tartışmam. Her evlilikte olabilir. Ama sonrası bir felaket. Gönül rızası ile bir kere bile kızımı göstermedi, Yıllarca 200’e yakın kızımı polis ve adliye memurları ile  “haczetmek” zorunda kaldım.  Kızımın okulunu ve tüm masraflarını ödediğim halde, koskoca YKM sahibi Harun Tan Ebru Şallı’ya 1775 TL aylık nafaka öderken ben ayda 2250 TL nafaka ödedim. (o dönem 1500 dolar civarı olmalı). Enflasyon artışı ona yeterli olmadığı için her 3 senede bir nafaka artırım davası açtı. Tek bir itirazım olmadı. Her dava sonrası eline geçen toplu paralar asla kızıma değil, yazlığının baştan başa tadilatına, ya seyahatlerine veya nafakayı aldığının 2. günü sıfır arabalara gitti. Ölümle tehdit, Yaralama, Haneye Tecavüz, Çocuk kaçırma gibi 16 mesnetsiz dava açtı. Benim itiraz etmediğim nafaka arttırma davaları hariç hepsini eksiksiz kaybetti.  Sağolsunlar, şahitlerim bu sayfada da bulunan paspaslarına domuz yağı sürdüğü apartman komşularıydı.

Eşi;

Tanımam etmem. Tek bildiğim işsiz ve eşinden 10 küsür  yaş küçük olduğu, nişana bile kahveden gelir misali kravatsız, tıraşsız, buruşuk gömlek, pantolonla katıldığı. Affetmeyeceğim konu ise;  Evlendikten sonra ısrarla benim aldığım evde oturmak istemesi  ve  “burası benim, doğup büyüdüğüm babamın aldığı ev, siz başka yerde yaşayın” diyen kızımın üzerine yürüyerek “DOFOL” deyip evimden kovması.  Kızım bu travmadan dolayı 2 senedir tedavi altında ve çocuk doğuramama riski var. 1.Sınıf Özel hastane ve en bilinen profesörlerde tedavisini başlattım. İnşallah sonuç alır. Yoksa hesap kapanmadı, aklımda.

Kaynana;

Büyücü.  Evinin tüm camları, panjurlar 7/24 kapalıdır. Karanlıkta yaşar. Kişilere benzettiği ufak bebekler yaparak onların üzerinde büyü denemeleri yapar. Evliliğimiz boyunca  Ceket astarlarım, Araba koltuklarımın altı, İşyeri çekmecelerimin dip noktaları yaptığı büyülerle doluydu. Ailesi dışında tanıdığımdan beri kimsesi yok, arkadaşı yok, kimseye merhabası yok.

Damat;

Düne kadar Hollanda’da yaşayan kızıma gitmek için benden ücretsiz bilet alırken “Cem abi”, Ücretsiz vize alırken “Cem abi”, Kızımla ben küsken bile ofisime gelir, nişandan  10 gün öncesine kadar whatsup’tan yazışırken “Cem abi” ama nişanı haber vermeye gelince gücü yok. Bak evlat; Bugünden diyeyim. Kızım da olsa bugünden karından böyle tırsarsan senin işin zor.  Yaz bunu bir kenara.

DÜNÜRLER;

Hani biz artık AKRABAYDIK? Beraber o kadar yedik içtik, paylaştık, konuştuk, muhabbet ettik. İnsan gelin alacağınız kızın babasına formalite de olsa bir istemeye gelmez mi? Hadi gelmedin, bari  telefonla nişanı haber vermez mi? Elalemden mi duyacaktım ben bunu…

Baldız;

Eski eşimle evlenmemiz için tüm organizasyonu üstlenen kişi. Sanırım şimdi kendisi de buna pişmandır. Kalbi kötü değil ama zaman zaman o da bu kumpaslara alet oldu. Nişanda olmadığına göre bir sorun var. Tek hatası;  Şimdi, ondan kaçıp başka şehire yerleşen kocasını bir kez üzerime salmıştı. Zavallı dayağı yiyip oturmuştu. Affettim.