Tarihi mekanlar yaşanarak korunur…
– Hüseyin Avni Paşa Köşkü Boğaz (28 Haziran 2014)
– Çırağan Sarayı Boğaz (6 Ocak 1909)
– Eski Darülfünun Binası (3-4 Aralık 1933)
– Esma Sultan Yalısı Boğaz (1975)
– Gaziosmanpaşa İlköğretim Okulu Ortaköy (14 Temmuz 2002)
– Yağcılar Köşkü Beylerbeyi (13 Aralık 2002)
– Taş Mektep Bakırköy (29 Mayıs 2009)
– Haydarpaşa Garı (28 Kasım 2010)
– Kılıç Ali Paşa Camii (11 Şubat 2011)
– Hünkar Kasrı Beyazıt (19 Şubat 2011)
– Galatasaray Üniversitesi (22 Ocak 2013)
– Kemankeş Karamustafapaşa Cami Karaköy (25 Ocak 2013)
– Hüseyin Avni Paşa Köşkü (28 Haziran 2014)
Annem okusa şöyle derdi; Aaaaaaay. İçime fenalık geldi !. Ben de daha fazla uzatmadım. Ancak bu gidişle liste 8’e 10’a katlanacak. Son kültür miraslarımız tek tek elden çıkacak. Bu muhteşem yapıların kimi gerçekten kaza ile, kimi kasten, kimi içeride ki evsizlerin belki de tinercilerin yaktığı ateşten, kimi otopark, kimi AVM, kimi apartman dairesi dikmek için yakılır. Ama yakılır. Bir gün illa ki yanar bu zarif, estetik ve mimari harikası kültür miraslarımız.
Çare; YAŞAMAK, YAŞATMAK…
Bu hazinelerimiz yaşatmanın tek yolu onlarla ve onların içinde yaşamaktır. Dünyada da bu böyledir. Boş bırakarak binayı koruyamazsınız. Çürütürsünüz. Ama okul da değil, idari bina da. Ödeneksizlikten çürütürsünüz.
Ne yani Otel mi yapılsın? Evet otel yapılsın. Müze? Evet Müze. Gerekirse ev olarak mı? Evet evet. Çünkü 365 gün 24 saat “içerisinde yaşayarak” yaşatabiliriz bu binaları. İşte o zaman koruruz, kollarız, gözetir, gözetleriz.
Saygılarımla
Cem Polatoğlu