TUR OPERATÖRLÜĞÜDE KONTÖR SİSTEMİ
TUR OPERATÖRLÜĞÜ YASASI NASIL OLMALI?
” KONTÖR SİSTEMİ “
Sigorta Poliçene gücün kadar kontör yükle. Tur sattıkça hesabından düşsün. Sorun yoksa, kontörün Tur dönüşü otomatik olarak tekrar dolsun.
Ne dedim ben?
Açalım. Devlet bize diyor ki; “Ya tüketiciyi %100 koruyacak bir sistem getirin ya da biz kendi bildiğimiz gibi bir torba yasa çıkartacağız”. Yani diyor ki; 10, 20 milyon TL teminat veren tur satabilir.
Örnek olarak da; tüketiciler Bankalara karşı bile teminatlarla korunurken, biz Turizm Firmalarının topladığımız para karşılığında tüketiciye sadece bir sözleşme yani “kağıt” vermemizin doğru olmadığını belirtiyorlar.
Haklılar. Reklamda Erken rezervasyon desin. İflas sigortam var desin. 1000 euro’ya 1000 oda Maldivler satsın. Toplasın 2 milyon Euro’yu. Vınnnn. Veya 7 gece odası 10 bin TL olan 5* otelleri yarı fiyatına satsın. Milyonları toplasın. Sonra, binlerce mağdur tüketici, iflas etmiş, kaçmış şirketin 2 masa bir boş kasasını paylaşsın.
Şimdiye kadar böyleydi. Ancak “zil çaldı”. Yumurta kapıda.
Öncelikle TUR OPERATÖRÜ kimdir? Kısa bir tanımını yapalım;
Turizm hareketlerinin bileşenleri konaklama, rehber, yiyecek-içecek, ören yeri, eğlence ve ulaşım gibi ürün ve hizmetleri içeren paket turların önceden herhangi bir talep olmadan hazırlanması ve belirlenen destinasyonların turistik ürün olarak pazarlanması faaliyetlerini içeren hizmetler bütününü satanlara Tur Operatörü denir.
Bu durumda bizler de Türsab adına bu konuda gerekli incelemeleri yaptık. Dünyada Tur Operatörlüğü yasası için uygulanabilecek 2 makul sistem olduğunu tespit ettik. Biri ALMAN diğeri İNGİLİZ sistemi.
Nedir Alman Sistemi?;
Bu sistem çok yüksek teminatlar yatırabilen seyahat acentalarını Tur Operatörü olarak kabul eden bir sistemdir. En az 5-10 Milyon euro teminat verebilen şirket Tur Operatörü kabul edilecektir. Bu teminatı gösteremeyen acentalar ancak tur operatörlerinin “Satış Acentaları” olacaktır. Böylece tur şirketlerinin Türsab ve Bakanlık nezninde kontrolü kolaylaşacaktır.
Biz ise İngiliz sistemini sevdik. Sisteme örnekle bakalım
Acenta senede 1000 kişi, bayramda maksimum 100 kişi taşısın. Tur ortalaması da kişi başı 500 euro olsun. Maksimum 100 kişi X 500 euro = 50.000 Euro’luk kontör alır. Buna göre sigorta firmasına teminat verir. Tur sattıkça, sigorta şirketinin sisteminden müşterisine vereceği poliçede tur bedelini yazar,. Bedel, anında “kontör” sisteminden düşer. Misal 20 kişi sattı. 10.000 euro kontörden düşer. Tur dönüşü makul bir itiraz süresi vardır. Problem yoksa 10.000 euro tekrar kontörüne eklenir. İşte %100 Teminatlı sigorta. Acenta daha çok satarsa istediği zaman teminatını yükseltebilir. Büyük şirketler ne mi yaparlar? Büyük başın derdi büyük olur derler…
Sorular;
S – B2B yani acentadan acentaya satışlarda sigorta nasıl işleyecek.?
C – Burada tüketiciyi ilgilendiren bir durum yok. Şirketler isterlerse birbirleri arasında “Mali Sorumluluk” sigortası yaptırır veya birbirlerinden “teminat” alırlar
S – Poliçeler ne zaman kesilecektir?
C – Poliçeler müşterinin ilk ödemeyi yaptığı anda makbuz ve tur kayıt formu ile birlikte teslim edilecektir. Erken rezervasyonda da bu kural geçerlidir. Poliçe tüketicinin %100 teminatıdır.
S – Poliçe nasıl bir şey olacak?
C – “Kıymetli kağıt” sayılacak olan numaratörlü, hologramlı Poliçe sayısı ve limiti, Sigorta şirketi tarafından acentanın öngördüğü yolcu sayısı ve bir dönemde yapabileceği maksimum ciro limiti hesaplanarak verilecektir. Sisteme sadece internetten ve acenta şifresi ile girilebilecektir. Toplam poliçe risk sınırı Sigorta şirketi ve Acenta tarafından belirlenen rakamı geçemeyecektir. Müşteri turunu tamamlayıp hasarsız döndüğünde ise kesilen teminat miktarı (Kontör) makul bir süre içerisinde otomatik olarak tekrar Tur Operatörünün hesabına eklenir.
S – Poliçem biterse veya daha pahalı turlar satıp limitimi aşarsam ne olacak?
C – Poliçe biterse ve yolcular “hasarsız” dönerlerse Sigorta şirketi acentaya kullandığı kontörü sisteme geri işleyecektir. Limit aşımına gelince; bu sorun Sigorta ve Acenta arasında ek teminatlarla çözülebilecek basit bir sorundur. Teminatını arttırır ve ek poliçe alır.
S – Incoming yapıyorum. Konu beni ilgilendirir mi?
C – Hayır. Kendi ülkelerinden zaten sigortalı geliyorlar.
S – Günübirlik tur yapıyorum. Konu beni ilgilendirir mi?
C – İlgilendirir. Siz de para topluyorsunuz, sizin de kaza-bela riskiniz var. Sizin turunuz belki 50-100 TL ama siz de Türkiye’de satılan bu turunuz için müşterinize sigorta yapacaksınız. Ayrıca; en çok günübirlik turlarda görünen kaçak acentacılığı önlemenin yolu budur.
S – Mice, Kongre yapıyorum. Kapalı gruplara, Şirketlere, Derneklere çalışıyorum. Ben de müşterilere sigorta yapacak mıyım?
C – Sizinki “TİCARİ AKİT” sınıfına girer. Yani, karşı şirketle sizin aranızda bir ticari sözleşmeye dayalı. Eğer müşterinizin bu konuda ekstra bir talebi yoksa Sigorta yaptırmaya mecbur değilsiniz.
S – XXX Turun tali acentasıyım. Ben ne yapacağım.
C – Teminat vermenize, kendi adınıza sigorta poliçesi kesmenize gerek yok. Siz, parayı XXX şirketi adına tahsil edip, XXX şirketinin sisteminden müşteriye sigorta poliçesini vereceksiniz.
S – Hiçbir şirketin tali acentası değilim. 1) Bazen büyük şirketlerin turunu satıyor, 2) Bazen büyük servis sağlayıcılardan tur alıyor 3) Bazen de kendim tur yapıyorum. Bu durumda hangisine sigorta yapacağım.
C – 1. durumda, turu siz başka şirketin adına satıyor, tahsilat yapıyor, onun Tur Kayıt Formu’nu veriyorsanız sigorta mesuliyeti o firmanındır. 2. durumda siz servis sağlayıcıdan tur alıyor ama kendi adınıza satıyorsanız, tur operatörlüğü şartlarını yerine getirip sigorta poliçesini kendiniz kesmeniz gerekir. Servis sağlayıcı ile aranızdaki ilişki “ticari” ilişkidir. 3.Şık; Turu kendiniz adına düzenleyip satıyorsanız , zaten siz tur operatörlüğü sıfatını taşıyorsunuz. Poliçeyi de siz kesersiniz.
Not.1) Sigorta Şirketi Tur Operatörünün güveninirliğine göre, vereceği kontörün hepsini banka teminat mektubu olarak istemeyebilir.
Not.2) Türsab ve Bakanlığımızın bu konuda Tüketiciyi kamu spotları ile bilgilendirmelidir.
Sevgilerimle