KIBRIS
Cek gendini gendine bas basan…!
Kaldırımdan aşağı adımımı attığımda kullandı Laphetos Otelin sahibi Serhat Apakgün.. Aman dikkat et, otobüs çarpar demek istemiş kanka. 🙂
Eh, bir de Kıprıs’ta acenta açınca biz de başladık Kıprısça gonuşmaya, Kıbrıs’ı ve Kıbrıslıları tanımaya
Kıbrıs, kimileri için Öğrenci adası, kimisi için Deniz-Kum-Güneş veya Kumarhane cenneti. Ancak Kıbrıs, benim için her zaman kaos’tan kaçış, nefes alma, bir özlemdir. Keşke memleketim de böyle olsa dediğim çok şey var burada. Kıbrıs’lı kibar, medeni, sosyaldir, insana saygılıdır, demokrattır. Gönülleri ve kaldırımları alçak, yaşam kalitesi, eğitim seviyesi yüksektir. Kıbrıs, biraz İzmir’dir, biraz Çeşme. Biraz Selanik’tir, biraz Malta. Osmanlı-Türk kültürünü de, İngiliz adetlerini de, Yunan yemeklerini de özümsemiştir. Onlardan çok daha önce yerleşik olan Hitit, Suriye, Mısır, Filistin, İran, Roma, Bizans halkları da adada kültürel izler bırakmışlar.
Kıbrıs’ta kayıtlı 300.000 Türk göçmeni vardır. Savaş sonrası planlı olarak Karadeniz’den Kıbrıs’a göçlerine izin verilmiş ve onlara savaş sonrası güneye giden Rum’ların evleri tahsis edilmiştir. Sonrası ise Fatih Terim taktiği…; BAM BAM BAM. Biletini alan gelmiş Kıbrıs’a. Lefkoşa, Girne, Mağosa’da her yörenin kahvehaneleri, restoranları, mahalleleri oluşmuş bile. Kıbrıs’ı yukarıda İzmir’e benzettim ama İzmir’e göç edenler bir şekilde aynı çanakta erimiş ve İzmirli olmuşlardır. Kıbrıs’ta bunu göremedim açıkçası. Aynı din, dil ve ırk’a sahip olmalarına hatta burada doğmalarına rağmen 40 yıldır toplumda erimemiş, Kıbrıs’lı olmamış veya olamamışlar. Nedenini bilemem. Toplum bilimci değil, basit bir gazeteci, turizmci ve gözlemciyim.
Kıbrıs Pasaportu;
Kıbrıs’ta 10 senelik çalışma hayatını dolduran kişilere Kıbrıs pasaportu verilmektedir. Ancak AB Pasaportu yani Güney Kıbrıs pasaportu sadece
1974 yani savaş öncesi adada doğanlar ile onların çocuklarına tanınan bir haktır.
Üniversiteler;
10’u yerel merkezli, 3’ü yurtdışı merkezli 13 eğitim veren üniversite ve 2 meslek okulu bulunmaktadır. 50.000’e yakın öğrenci barındıran Kıbrıs Üniversiteleri, ekonomiye çok büyük katkı sağlamaktadır
Kumarhaneler;
Türkiye’de kumarhanelerin yasaklanmasının ardından, büyük çoğunluğu Kıbrıs’a, Romanya’ya ve Bulgaristan’a taşındı. Bugün Kıbrıs ekonomisinin gelişmesinde büyük katkısı bulunmaktadır.
Oteller;
Son yıllardaki KKTC’nin vergi, arazi teşvikleri neticesinde onlarca 5* oteller açıldı. Güney Kıbrıs’tan da müşteri akınına uğrayan oteller modern ve lüks mimarileri ile adaya renk katmaktadır.
Yeme-İçme;
Malum, Gastronomi Turizmine de başladık. Her gittiğimiz yörede ne nerede yenir gözlemliyoruz. Bu konuda henüz cebimiz doğru dürüst para görmedi ama midemiz bayram etti, aldığımız kilolar ise başa dert. Bakalım ne yenirmiş Kıbrıs’ta;
Şeftali Kebabı (Şef Ali kebabı); Yani Şeftali ile alakası yok. Koyun ya da keçi etinin kıymasının, maydanoz ve baharatlarla yoğrulduktan sonra hayvanın terp adı verilen içyağına sarılması ve köfte halinde hazırlanarak kömürde pişirilmesi suretiyle yapılır.
Hırsız kebabı (Küp kebabı); Yoksulluk zamanında, zenginlerin sürülerinden çalınan koyunların kendi derilerine sarılarak pişirilmesiyle ismini kazanmıştır
Molehiya; İsmini bitkisinden alır. Kuzu ya da tavuk etiyle pişirilir
Kolakas; Gölevez de denilen, Kıbrıs’ta çok sevilen patatese çok benzeyen bir bitkidir. Et veya Tavuk ile yapılır
Pirohu; Kıbrıs Mantısı. Et yerine patates veya Nor (Lor) peyniri konur.
Gullurikya; Buğday unu, su ve az miktarda tuzla hazırlanan hamur keçiboynuzu pekmezinde pişirilir
Ayrelli (Kuşkonmaz) ; üzerine yumurta kırılıp yağda kavrulduktan sonra üzerine limon sıkılmasıyla yapılır.
Lalangı; Tavşan etinin haşlandığı suyun içine atılan mayalı hamurun içine, pişirildikten sonra tavşan eti konur
Kısaca, Kıbrıs sadece Deniz-Kum-Güneşten ibaret değil, İnsanları, doğası, ören yerleri, eğlencesi ve yemekleri ile çok yönlü tatil seçeneği sunan eşsiz bir adadır. Cuma-Pazar uçakları ile Kıbrıs’a gidip Kumarhane’den çıkmayan vatandaşlarımıza duyurulur…