KADINLARIMIZ ONURSUZ DEĞİLDİR.

Türsab seçimleri yaklaştıkça sular ısınmaya başladı. Severim bu ortamı ancak artık asla topa girmem. Bacağımı kötü kırdılar. Maçları uzaktan izlerim. Malumunuz iki kelam ettik diye şirketimin biri kapatıldı diğeri ise hala denetimlerden kurtulamıyor.

Bilindiği kadarı ile başkanlık yarışında 3 aday var. Biri 18 senelik başkan, diğeri geçen sene kıl payı başkanlık yarışını kaybeden Emin Çakmak, diğeri ise Firuz Bağlıkaya. Öncelikle her 3 adayımıza da başarılar dilerim. Yarışa yeni katılan Firuz arkadaşımızı da içtenlikle kutlarım.

Malum kendisi senelerce Türsab yönetiminde çalışmış, Türsab içerisinde her türlü tecrübe ve donanıma sahip, yabancı diller ve kültür birikimleri ile seçimi kazandığı takdirde görevini layığı ile yapacağından emin olduğum bir arkadaşımızdır. Bendeniz, Başaran Ulusoy’un 18 senede yaptıklarını takdir ederken yapamadıklarını veya eksikliklerini aynı ekolden gelen ve başkan ile omuz omuza çalışmış olan Firuz Bağlıkaya arkadaşımızın layığı ile tamamlayacağına gönülden inanıyorum.

Elbette adayların bu yola kimlerle çıktıkları da önemlidir. Ancak, Firuz’un da Kadın düşmanı olarak bilinen, Genel kurulda bir kadın arkadaşımızın odasına “erkek gönderme” önerisinde bulunan, her genel kurulda en öne oturup salya sümük rakiplerine küfür, aşağılama, hakaretlerde bulunan, insanları espri dahi olsa “cenin ticareti” yapmakla itham eden, kendisini hac-umre dahisi ilan edip Arap misafirlerini Aksaray’ın arka sokaklarının en mümtaz! batakhanelerinde malum şekilde ağırlayan, kısaca bu camianın en nefret edilen, en sevilmeyen insanlarından uzak durması gerekmektedir. Çünkü camiamızın hiçbir onurlu kadınının kendisini bu derece aşağılayan bir kişi! ve onun temsil ettiği grubuna oy verecek kadar onursuz olduğunu düşünemiyorum.