DİLİN KEMİĞİ YOK..!

DİLİN KEMİĞİ YOK..!
 
Gerçekten yok. Çünkü bu ikilinin korkacağı, çekineceği hiç bir şey yok. Ne madden, ne siyaseten bir çıkarları, kazançları, arka planda gizli saklı bir hesapları da yok. Üstelik onların bu muhalif tutumları yüzünden, nice işler kaybettiler, nice dostlar yitirdiler. Hatta bu muhalif tutumları sebebiyle acenta belgeleri dahi elinden alındı.
B.U. döneminde en önemli yazıları, başkana yakın turizm siteleri tarafından sansür edildi. Belki de bu nedenle, defalarca yazılmasına rağmen; YENİKAPI yerine Karaköy’e GALATAPORT inşa edildi. Gelen ilk 5.000 kişilik gemide yaşanan kaosu görünce Yenikapı’ya Port yapma kararı aldılar.
– Sömestre ve Yaz tatillerinin yayılması onlarca kez yazıldı. Sansür nedeniyle yeni duyuldu ve ancak 3 sene önce 2 ara tatil konuldu.
– Acentalara Home Office izni, Gastronomiye gereken önem çok daha önce verilebilirdi
– O kadar yazmamıza rağmen, THY, “Su Akar Türk Bakar” ata sözünü ispatlarcasına 20 milyon transit yolcuya hiçbir servis vermeden senelerce seyretti. Nihayet bu sene biletle beraber 2 günlük promosyon paket turları pazarlamaya başladı.
– Bagaj bantlarında şeritler, alanlarda onca kaos, kavga yaşanmadan çekilebilirdi. Defalarca yazdık, alt tarafı 3 kuruşluk yapışkan bant bu.
– Orlando’da -EPCOT CENTER’a katılınır, bazı bölgelerimiz yabancı otel yatırımcılarına açılabilir, yatırımını realize etmek isteyen yabancı tröstler sayesinde krizleri daha kolay atlatırdık.
– Eğitimde Japon modeline geçip, öğrenciler tüm memleketi karış karış gezebilir, her bölgeden arkadaş, kardeş edinebilir, ülke turizmine, özellikle ülke barışına büyük katkıda bulunabilirlerdi.
– Bayram tatillerinde köprü (uzatma) olup olmayacağı seneler önce bilinir, onca para, emek ve turist kaybetmezdik.
– Boğaz köprüsüne bir seyir terası açıp, Türsab üyelerine milyonlarca dolar gelir sağlayabilirdik.
– Sayıları 5 milyona yaklaşan yabancılara (turistlere) kiraladığımız yazlıkları zapturapt altına alamadık. Dil bilmeyen, kifayetsiz emlakçılar tarafından verilen yazlıkların hepsi problemli. Oysa burada yabancı turiste verilen bir Turizm hizmeti var.
– Kamu kamplarını özelleştiremedik. Kumarhaneleri yabancılara açmayıp, o paralı turistleri altın tepsi ile komşularımıza ikram ettik.
Ve onlarcası…
 
BİZ HEP BURADAYIZ..!
Ancak, bu 2 savaşçı hiç yılmadılar, korkmadılar, susmadılar, geri çekilmediler. Aksine önlerine çekilen her set, üzerlerine atılan çamur, yuvarlanan her taş onların sektördeki yerlerini daha da sağlamlaştırdı, doğru yolda olduklarına inançları arttı.
Onlar, 30 senedir hep var oldular, her yerde varlar ve var olacaklar. Kötüler, çıkarcılar, iftiracılar, kumpas kuranlar, yalancılar tek tek bu sahneden ayrıldılar.
 
PROGRAMIN AMACI NEDİR?
Cemal Kızıltan’a göre; Dilin Kemiği Yok programı bir “Uyandırma Servisi”. Olanları, olacakları, riskleri direkt, kemiksiz kılçıksız, açık ve net olarak söylüyoruz.
Cem Polatoğlu’na göre; bu program bir “Proje Atölyesi”. Eksikleri, gedikleri, yanlışları belirtmenin yanı sıra, olması, yapılması gerekenleri de göz önüne seriyoruz. Türkiye’nin Turizmde yepyeni vizyona sahip olması için gereken projeleri, belki de ilk defa bu platformda duyuyorsunuz.
 
Biz seyircimizden razıyız, onlar da bizden.
O halde, yola devam…
 
Cem Polatoğlu